26 Ocak 2014 Pazar

İyileştirmenin önündeki engel : İNSAN

Biz endüstri mühendisleri ,üretim / üretim planlama mühendisleri,sistem mühendisleri  adına ne dersiniz deyin  iş felsefemizin temelinde iyileştirme mutlaka bulunur ya da bulunmalıdır.


Mevcut sistemi iyileştirmek istediğinizde  maliyetleri aşağı çekmek ,verimliliği arttırmak ,iş akışını yalın hale getirmek v.b. şu an aklıma gelmeyen  bir çok  yolu kullanırız. Gideceğimiz bu yolda bazı engellerle karşılaşırız. Yol hiçbir zaman düz değildir.Yeri gelir keskin virajlar hızımızı keser ; bozuk asfalt aracımızı yıpratır ;  çukurlar lastiklerimize zarar verir ;  trafik zamanımızdan çalar ...


Misal fabrikanın üretim alanında verimliliği arttırmak istiyoruz. Çıktı/Girdi oranını arttırmak verimliliği yükseltecektir. Girdilerimiz planlanan üretim süresi,işgücü,planlanan çevrim süresi,toplam makine sayısı gibi etmenlerden oluşabilir.


Çıktılarımız ise  gerçekleşen üretim süresi,mevcut (kullanılan) işgücü,gerçekleşen çevrim süresi,kullanılan makine sayısı olabilir.  Olabilir diyorum çünkü  verimliliğin birden fazla hesaplanma çeşidi vardır.Bunlar  kısmi ; çok öğeli  ve  toplam verimlilik 'tir.


Her sistemin iyi veya kötü olsun kendi iç dinamikleri mevcuttur.Alışkanlıkları değiştirmek kolay değildir.Sistem çoğu zaman dışarıdan gelen müdahaleye karşı ; iç dinamiklerini kullanarak , kendisini  savunmaya geçebilir.Bu noktada insan faktörü iyileştirmenin karşısına engel olarak dikilir. "Benden başkası bu işi iyi bilemez"  "ben yıllardır bu işi yapıyorum ; yanlış yapmam olanaksız"  gibi klişelerin arkasına saklanarak insanlar kendisini savunur. Yapılacak iyileştirmeye karşın  karşı atak stratejileri
geliştirirler.İyileştirmenin zarar getireceğine sizi inandırmaya çalışmak için  karşıt tezler kurarlar.Ve bunu korkusuzca uygularlar.